Günaydınlar herkese,
Uzuuun bir ara verdim yazmaya buraya neden bilmiyorum heralde sonbahara geçiş depresyonundayım birşekilde alışacak bu nacizane beden sımsıcak yaz günlerinin ardından bu soğuk havalara...
Bu depresif hallerime bir de Bahçeşehir gibi merkezden çoooook uzak bir yerde yaşayınca insan küçük şeylerle mutlu olmanın yolunu arıyor. Benim gibi boğazına düşkün biri içinde keyfin adresi çoğunlukla yeme - içme mekanları oluyor.
Bunların başında kahvaltılarımızın vazgeçilmezi en taze ve en lezzetli ürünleri hem satın alabilip hem de hazırlatıp kendinize missss gibi bir ziyafet çekebiliceğiniz " Gönenli "gelir. Daha güzeli gerçekten yok.Herşey sizin için anında hazırlanıp taptaze servis ediliyor, peynirlerin tadına doyum olmuyor hangisini yiyeceğimi şaşırıyorum çoğunlukla.. Bir de güzel ikramları oluyor ki sormayın onları az sonra anlatacağım.
Gönenli kahvaltısı için Küçük bir örnek:
ve bir de Bahçeşehir'de bizim için çay saatlerinin vazgeçilmezi olan "RUDO Rumeli Börekçisi". Aman Allahım anlatmaya kelimeler yetmez. Kendileriyle tanışmamız da Gönenli sayesinde oldu. Yukarıda bahsettiğim kahvaltı sonrası ikramlarından biri de RUDO'nun muhteşem cevizli kurabiyeleriydi.
Bu enfes tadın keyfine varır varmaz ilk fırsatta RUDO'da aldım soluğu. Kek , Börek,Çörek sevenler için tam bir cennet. Enfes Rumeli Börekleri, Muhteşem tahinli kekleri, Boşnak tatlıları , Havuçlu kekleri, Kocaman kurabiyeleri,Çikolatalı kekleri ve daha neler neleri hepsi el yapımı tadında. Benim gibi hassas bir mideyi bile asla rahatsız etmeyen kaliteli malzemeleriyle benim vazgeçilmezim oldu.
Bir gün yolunuz düşerse mutlaka deneyin derim :)
26 Eylül 2011 Pazartesi
19 Eylül 2011 Pazartesi
kötü haftasonu :(
Bu hafta sonum hiç de içaçıcı değildi. Cumartesi sabah endoskopi yaptırdım gerçi korkulacak hiç bir yanı yokmuş, Doktroum da dünyanın en şeker ve güven veren insanlarından biri olunca herşey çok daha kolay gerçekleşti ve sonucunda da gastrtit olduğumu öğrendim. Peki bunca mide bulantısının ve gazın sebebi bu olabilirmiydi ??? Cevap ne yazıkki Hayır !! ne olduğunu 1 hafta sonra çıkacak sonuçta göreceğiz ama genel olarak midemde önemli bir problem görünmüyormuş buna sevinmek yerine üzüleceğim kırk yıl düşünsem aklıma gelmezdi ama bir sorun yoksa tedavisi de yok demek oluyor aynı zamanda :(
Bugün olmak istediğim yer ise burası:
Ancak bu dalgalar bulutlar rüzgar rahatlatır beni!
Ya ben deniz kenarında yaşaması gerekenlerdenim.Deniz kokusu alınca rahatlayan, dalga sesiyle huzur bulan, denize girince çıkmak bilmeyen ve bir süre sonra denizde olduğunu unutan her öğün balık yiyebilen ben neden Ege de değil neden Akdenizde ve hatta Marmaranın denize girilebilen kıyılarında değil de İstanbulun deniz görmeyen bir semtinde yaşıyorum giremesek de bari deniz görür bi yerde otursaydık kokusunu alırdım en azından.
Bugün olmak istediğim yer ise burası:
Ancak bu dalgalar bulutlar rüzgar rahatlatır beni!
Ya ben deniz kenarında yaşaması gerekenlerdenim.Deniz kokusu alınca rahatlayan, dalga sesiyle huzur bulan, denize girince çıkmak bilmeyen ve bir süre sonra denizde olduğunu unutan her öğün balık yiyebilen ben neden Ege de değil neden Akdenizde ve hatta Marmaranın denize girilebilen kıyılarında değil de İstanbulun deniz görmeyen bir semtinde yaşıyorum giremesek de bari deniz görür bi yerde otursaydık kokusunu alırdım en azından.
14 Eylül 2011 Çarşamba
keyifli dekorasyon = farklı görebilmek
Burası amcamın köydeki evinin verandası, evin tüm dekorasyon mimari işleriyle kuzenlerim ( erkekler ) ve yengem ilgilendi. Her detayıyla yaşayan ve özenilen bir ev burası.Evden başka fotografları da paylaşacağım ilerleyen zamanlarda...Bu arada karışıklığın kusuruna bakmayın o kadar kalabalıktık ki heryer birbirine girdi sayemizde ;)
Yukardaki resimde masanın üstünde yengemin saksı olarak kullandığı şey aslında cam bir meyvelik bu meyveliği farklı görüp saksı gibi kullanmayı aklına getirebilmek bir yetenek , daha da güzeli duvardaki çiçeklik:
Yukardaki resimde daha yakından görebilirsiniz, bu çiçekliğin malzemesi aslında kuzenimin köyde dolaşırken yerde gördüğü ağaç dalları. Hangimizin aklına gelir bu dalları alayım, cilalayıp boyayayım bir şekilde asıp çiçeklik yapayım demek. İşte başlıkta demek istediğim bu bazılarımız sadece bakar, bazıları bakar ve görür bazıları ise farklı görür. En kolayı gidip hazır düşünülmüş üretilmiş şeyleri alıp evimize yerleştirmek en kolayı ama böyle küçücük detaylar da evleri çooook daha keyifli hale getirmez mi ?
en kolayından tahinli kurabiye;)
Merhabalarrrr,
Biraz önce canım çooook tatlı istedi ve aklıma hemen 5 dakikada hazırlanan tahinli kurabiyeler geldi. Tadı öyle enfesss ki bir tepsinin hepsini yerim diyor insan ama aynı zamanda öyle yoğun ki iki tanesi bile tatlı krizini bastırmaya yetiyor :)

ve de yapılışı:
1 çaybardağı sıvıyağ , 1 yumurta sarısı ve 1 su bardağı tahini iyice karıştırın
ardından 1 su bardağı pudra şekeri , 1 pk vanilin ve 1 pk kabartma tozunu ekleyin, Unu ise alabildiğince diye tarif etmek zorundayım çünkü gerçekten bir ölçüsü yok.
sonra başlayın küçük küçük toplar yapmaya ve fırına koyup rengi kreme dönene kadar pişirin. unutmayın çok pişmemeli 10 dakika bile yetiyor turbo fırınlarda 170 derecede...
ooohhh ayakları uzatıp en sevdiğiniz dostunuzu karşınıza alıp kahvelere eşlik eden nefis tahinli kurabiyelerle yapılacak uzuuuuuum sohpetin keyfini hayal edin, valla ben yapmış kadar oldum :)
13 Eylül 2011 Salı
bizim şehirde deniz yok diyenler..
bizim şehirde deniz yok diyenler bu da size bir KEYİF önerisi açın şarabınızı , çıkarın dolapta kalan peynirlerinizi , alın sevgilinizi yanınıza koyun güzel bi film, sarılıp tadını çıkarın şu kısacık hayatta yarattığınız bu sıcacık küçük keyif anlarının :)
En Kolay Ulaşılabilir KEYİF : Bira+Patates
deniz olan her şehirde insanın kaslarını gevşeten , bir saatlik de olsa tüm streslerden uzaklaştıran tatilde hissettiren en kolay keyiftir heralde bira patates ikilisi :)
heyyy gidi güzel istanbul, bizi bu kadar yorsan da üzsen de herşeyi unutturup KEYİFlendirecek ne çok imkanın var tabi tadını çıkarmayı bilene...
heyyy gidi güzel istanbul, bizi bu kadar yorsan da üzsen de herşeyi unutturup KEYİFlendirecek ne çok imkanın var tabi tadını çıkarmayı bilene...
italyanların bruschetta'sı benim kolay ekmek pizzam :)
evde geçirilen bir haftasonu akşam üstü karnım açıkmaya başladığında kolay pizzamı 10 dakikada hazırlayıp, yanına mis gibi çay demleyip , elime tepsimi alıp tv karşısına geçmek kadar KEYİFli ne olabilir :) aslında kahvaltı için de çok uygun ama ben kahvaltıda herşeyi ayrı ayrı özene bezene hazırlayıp yemeyi seviyorum.
sevgili italyan kardeşlerimiz bu yiyeceği bruschetta olarak adlandırıp kendilerine mal etmiş olsalar da ben bunu üniversite yıllarımda evde değişik ne yapsam diye debelenirken bulmuştum :)
gelelim nasıl yapıldığına:
efenim önce bayatlamaya yüz tutmuş sofralarımızın baştacı ekmeğimizi dilimliyoruz, ne yazıkki en lezzetli beyaz ekmek ile oluyor, kepek tam buğday da fena diil haklarını yemeyelim :)
sonrasında bir kasede biraz yogurt ve çok az sıvı yagı ve birazcık salçayı karıştırıyoruz. ( ben ilk yaptıgımda içine ketçap, mayonez vb. de ekliyordum bir kere onlar olmadan yaptım gayet de nefis olunca boşuna kaloriye gerek yok diyip kendilerini tarifimden derhal sınır dışı ettim! )
hazırladığımız bu yogurt karışımını ekmeklerin üzerine sürüyoruz, üzerine de gönlümüz ne isterse ; bol domates, zeytin,biber, peynir, mantar sosis salam (ki hiç sevmem ) koyup en üste kaşarı koyup fırınlıyoruz 10 dakikada misss gibi küçük pizzalar hazır
en alta sürdüğümüz yogurt sayesinde yumaşayan ekmek ekmeklikten çıkıp başka bir şeye dönüşüyor kenarları çıtır üstü ıslak altı kızarmış enfesssssssss bir pizzamsı :)
denerseniz afiyet bal şeker olsun, yanında sıcak çay keyfini ihmal etmeyin sakın :)
sevgili italyan kardeşlerimiz bu yiyeceği bruschetta olarak adlandırıp kendilerine mal etmiş olsalar da ben bunu üniversite yıllarımda evde değişik ne yapsam diye debelenirken bulmuştum :)
gelelim nasıl yapıldığına:
efenim önce bayatlamaya yüz tutmuş sofralarımızın baştacı ekmeğimizi dilimliyoruz, ne yazıkki en lezzetli beyaz ekmek ile oluyor, kepek tam buğday da fena diil haklarını yemeyelim :)
sonrasında bir kasede biraz yogurt ve çok az sıvı yagı ve birazcık salçayı karıştırıyoruz. ( ben ilk yaptıgımda içine ketçap, mayonez vb. de ekliyordum bir kere onlar olmadan yaptım gayet de nefis olunca boşuna kaloriye gerek yok diyip kendilerini tarifimden derhal sınır dışı ettim! )
hazırladığımız bu yogurt karışımını ekmeklerin üzerine sürüyoruz, üzerine de gönlümüz ne isterse ; bol domates, zeytin,biber, peynir, mantar sosis salam (ki hiç sevmem ) koyup en üste kaşarı koyup fırınlıyoruz 10 dakikada misss gibi küçük pizzalar hazır
en alta sürdüğümüz yogurt sayesinde yumaşayan ekmek ekmeklikten çıkıp başka bir şeye dönüşüyor kenarları çıtır üstü ıslak altı kızarmış enfesssssssss bir pizzamsı :)
denerseniz afiyet bal şeker olsun, yanında sıcak çay keyfini ihmal etmeyin sakın :)
12 Eylül 2011 Pazartesi
olmak istediğim yer
çooook üzücü bir haftasonu geçirdim kayıplarla...
şuanda beni kendime getirebilecek tek şey sevdiklerimle burada olmak.. ( bu arada burası göcek benim vazgeçilmezim huzurumun kyfimin değişmez adresi )
şuanda beni kendime getirebilecek tek şey sevdiklerimle burada olmak.. ( bu arada burası göcek benim vazgeçilmezim huzurumun kyfimin değişmez adresi )
7 Eylül 2011 Çarşamba
düdüklü tencere mucizesi
merhabalaaaar,
3 senelik çalışan-evli olan ben en sonunda düdüklü tencere edinebildim saolsun minicim almış bana kalsa hep ihmal etmeye devam :)
Korkmaz Flatline markası anladığım kadarıyla tefaller gibi son teknoloji değil çünkü eski modellerdeki düdük olmasa da yine de bir buhar valfi var ve pişirme bitince buharı tahliye etmek gerekiyor, ve çıkan buhar inanılmazzzzzz!!!! sevmediğim tek yanı bu
onun dışında önceki gün 2 saat kaynattığım mısırları yarım saatte misssss gibi pişirdi, hızımı alamadım kuşbaşı et yemeği yapayım dedim o da 45 dakikada hazır oldu :) etlerde lokum olmuş vallahi
işte yukarıdaki resimde gördüğünüz gri renkteki valften buhar tahliyesi yapılıyor ve ben bunu ocaktayken yapma gafletinde bulundum ocağın üstündeki dolap kapakları ağladı resmen, balkonda filan açmak lazım kesinlikle..
herşeye rağmen sadece 20 dakikada pişen süt mısırlarımı televizyonun karşısına geçip ayaklarımı sehpaya uzatıp yemek çoooook KEYİFliydi.
3 senelik çalışan-evli olan ben en sonunda düdüklü tencere edinebildim saolsun minicim almış bana kalsa hep ihmal etmeye devam :)
Korkmaz Flatline markası anladığım kadarıyla tefaller gibi son teknoloji değil çünkü eski modellerdeki düdük olmasa da yine de bir buhar valfi var ve pişirme bitince buharı tahliye etmek gerekiyor, ve çıkan buhar inanılmazzzzzz!!!! sevmediğim tek yanı bu
onun dışında önceki gün 2 saat kaynattığım mısırları yarım saatte misssss gibi pişirdi, hızımı alamadım kuşbaşı et yemeği yapayım dedim o da 45 dakikada hazır oldu :) etlerde lokum olmuş vallahi
işte yukarıdaki resimde gördüğünüz gri renkteki valften buhar tahliyesi yapılıyor ve ben bunu ocaktayken yapma gafletinde bulundum ocağın üstündeki dolap kapakları ağladı resmen, balkonda filan açmak lazım kesinlikle..
herşeye rağmen sadece 20 dakikada pişen süt mısırlarımı televizyonun karşısına geçip ayaklarımı sehpaya uzatıp yemek çoooook KEYİFliydi.
amasra = salata
safranbolu'dan vurduk kendimizi yollara . öyle yerlerden geçtik ki yolu çift taraflı çevreleyen ağaçlar ve dökülen yaprakların oluşturduğu müthiş manzaranın keyfine doyum olmadı.
ve sonunda ulaştık amasra'ya , tahmin edersinizki yine aynı kalabalık bizimleydi :( hangi otele sorsak doluydu ama sonunda bir otel bulduk ki manzarası odayı tutmak için yeterliydi.
amasra gerçekten herkesin mutlaka görmesi gereken yerlerden biri, deniz alıştığımız karadenizin aksine çok huzurlu ve sakin bu sakin sularda tekne turuna çıkmak çok keyifli, karadenizde olduğumu unuttum resmen :)
sokaklarda amaçsızca dolaşmadan, meydandaki köy kadınları pazarında teyzelerle sohpet etmeden, Barış Akarsu heykelini görüp hüzünlenmeden, güzel köprüden geçerken durup manzarayı seyretmeden, çarşıyı gezip ahşap eşyalar almadan, herhangi bir çay bahçesinde oturup tavla atmadan, canlı balık2ta balık yemeden dönmek olmaz tabi...
amaaaaaaa amasra deyince aklımda kalan ilk şey hiç kuşkusuz salatası idi. 40 çeşit ot turşu sebze tarif edilemez bir lezzet :) bu salatayı öyle sevdim ki eve dönünce bolca malzeme alıp 1 hafta boyunca hergün yaptım ve bingoooo vitamin patlamasından alerji oldum heryerim fısır fısır kabardı :)
herşeyiyle çok sevimli ve huzurlu olan gezimizi sonlandırırken aşağıdaki fotografta da gördüğünüz gibi en özensiz fincanlarda servis edilse bile bu güzelim manzaraya karşı kahvemizi yudumlamak ve "iyi ki gelmişiz yaaa" diyebilmek gerçekten çooook KEYİFliydi :)
6 Eylül 2011 Salı
çiçek düzenleme
en sevdiğim en keyif aldığım şeylerden biri çiçek düzenlemek, keşke imkanım olsa bir yer açsam kendime saatlerce çiçeklerle oynasam çeşit çeşit düzenlemeler yapsam.. aklıma geldikçe paylaşacağım sizinle denemelerimi, şimdi bunlardan bir kaçı:
beni tanıyanlar bilir bana alınacak en güzel hediye çiçektir, ve o çiçekleri tekrardan düzenlemek çok büyük KEYİFtir :)
beni tanıyanlar bilir bana alınacak en güzel hediye çiçektir, ve o çiçekleri tekrardan düzenlemek çok büyük KEYİFtir :)
safranbolu
Geçen sene yeni dizel arabamızı aldığımızda hemen bir uzunyol yapmalıyız diyip vurmuştuk kendimizi yollara:)
rotamız safranbolu, amasra olsun dedik ama bayram tatilinde safranboluya gitmek gibi bir hata yapıp perişan olduk. safranbolu tarihi evlerin olduğu bölgede bırakın boş oteli bir göz oda bile imkansızdı. biz de merkezde çelik palas hotel isminde bir otele yerleştik. şaşırtıcı olarak çok ama çok keyif aldık.
çelik palas otel sanki eski bir akrabanızın evine gitmişssiniz hissi uyandırıyor insanda, personel çok güleryüzlü, yemekler keyifli ve oda fiyatı net hatırlamamakla birlikte oldukça uygun. odada eski ahşap yatak ve dolaplarla kendimi ananemin eski evinde hissettim :)her nekadar yukarıdaki resmiden anlaşılacağı üzere trafikte ilerlemekte zorlansak da gelelim safranbolu'da gezilecek yerlere, mutlaka çarşıları dolaşmalısınız;demirciler bakırcılar ,arasta. çarşı demişken hayatımda gördüğüm en yardımsever ve canayakın esnaf grubu burada bize otel bulmak için pervane oldular, hiç olmadı evimizi açarız size dediler saolsunlar..
hıdırlık tepesine de mutlaka çıkmalısınız ki tepeden izleyebilin yamaca yerleşmiş tablo gibi evleri..
ve tabi safranbolu'ya kadar gitmişken bükme (kapalı pide ), lokum ve kuyu kebabı yemeden dönmek olmazzzzzz :)
safranbolu aslında herşeyiyle insana huzur verebilecek 2 günlük kaçamak için çok uygun bi yer ama bizim gibi resmi tatilde giderseniz bu güzelliğin tadına yarım yamalak varabilirsiniz.
Ama yine de sadece hıdırlık tepesine çıkıp manzaraya karşı çay içmek bile çok KEYİFliydi...
geç oldu biraz ama artık ben de bir blogger oldum :)
merhabalaaaaaar,
Birkaç senedir çok iyi bir blog takipçisi olan ben artık kendi blogumu yazmaya karar verdim. bir yere gideceksem , bir şey alacaksam, evde değişiklikler yapacaksam fikir almak için ilk başvurduğum yerler bloglar ve eksisozluktu:) belki benim de birilerine katkım olur diyerek başlıyorum yazmaya..
birikmiş paylaşacak ve yazacak onca şey varki nerden başlasam bilemiyorum :)
Birkaç senedir çok iyi bir blog takipçisi olan ben artık kendi blogumu yazmaya karar verdim. bir yere gideceksem , bir şey alacaksam, evde değişiklikler yapacaksam fikir almak için ilk başvurduğum yerler bloglar ve eksisozluktu:) belki benim de birilerine katkım olur diyerek başlıyorum yazmaya..
birikmiş paylaşacak ve yazacak onca şey varki nerden başlasam bilemiyorum :)
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)